Seni Sevmek


Seni Sevmek
Saklıydı düşüncelerim ve duygularım kendi ıssız çölümde.Yeryüzünden tecrid edilmiş bedenimden kimin haberi olacacaktı ki senin ruhuma hayat veren dokunuşun olmazsa idi.Yıllarımın verdiği yorgunluktan sırtım  hayatımın en güzel yıllarına dönüktü.Yorgundum ama aramaktaydım seni ,bir umut vardı hâla yüreğimde .Çünkü ben, senin de beni aramakta olduğunu hissedebiliyordum.Ben hissedebiliyordum varlığını ,acılarını,yaşadıklarını,geceleri inleyişlerini ,yüreğinin derinliklerinden süzülen gözyaşlarını.Çünkü sen yaşarken bunları ,paralel evreninde ben de seni yaşamaktaydım.

Ben ,aklını çöl fırtınalarına teslim eden garip!Ciğerlerimdeki nefesi tüketircesine sahramı baştan başa koşuyordum seni bulabilmek adına.İniltilerim ,arzın fay hatlarını provoke etmekte,ağlamaktan kuraklaşan gözlerimden dökülen son gözyaşlarım avuçlarına dökülmek umuduyla yavaşça süzülüyordu yanaklarımdan.Seni bulmak umuduyla çölün cehennem gibi kumlarında ,ayaklarımı sana doğru yürüten bir güç vardı.

Yıllarımı seni aramakla geçirirken ,hayata dair tüm umutlarım çölde acı iniltilerinden bıkıp  elleriyle mezarını kazmaktayken ,erozyona uğramış toprağın yağmura olan hasretinin yağmur yağdığında bitmesi gibi sen çölüme girdin.Bastığın kumlar suya kanamış hayvanların suya saldırması gibi ayaklarına kapanıyordu.

Evet sevgilim!Çölümde dilin tutulmuş ve hayretle çevrene bakıyordun:Nasıl olur da  insan, bu ıssız çölde sevdiğini aramanın heyecanıyla hayata tutunabilirdi ?Sen varsın diye,çölüme uğrayacaksın diye direndim kum fırtınalarına.Güneşin yakıcı sıcaklığında gülüşlerin gölge oldu bana.Bastığın yerler yeniden hayat bulmuş ve şefkatle sarılacağı tohumunu bekliyordu.

Ben, seni bulmanın heyecanıyla sesimin çıktığı kadar kainata bağırdım ve kollarımı açarak sana doğru koştum.Peşimden sürüklenen kum zerreleri, bir düğün varmışçasına halay tutup el ele tutuşmuş gibiydiler.Sana vardım ve dünyevi tüm kirlerden arınmış bir duyguyla sana sarıldım.Bulmuştum seni.Gözlerine batan kum tanelerini yüreğime saplanmış hançer hissiyle yavaşça temizledim .

Gözlerin ,yılların verdiği yorgunluğu taşıyordu ve gözlerinden çölüme yağmur gibi düşen gözyaşlarınla  bakmaktaydın sefil halime .
Sevgilim!Sen  ağlayamasın diye çektiğin tüm acıları toplayıp kalbimin en derin yerine ebediyete kadar gömerim.
Dudakların ,yeryüzünün cehaletinden utanarak susma yemini etmiş gibiydiler ve bir yudum suya hasret kalmışlardı.
Sevgilim!Sen susamayasın diye bileklerimi keser ,çölümün ortasında kimyanın en son sınırına ulaşıp ,senin için kanımı suya çeviririm.

Ey kelimelerin bile adını anmaktan haya ettiği sevgili!
Seni sevmek zülme başkaldırıdır.
Seni sevmek darbelere direniştir.
Seni sevmek bir annenin sürgündeki evladını beklemektir.
Seni sevmek bir babanın nasırlı elleri olmaktır.
Seni sevmek bir çocuğun gülüşü olmaktır.
Seni sevmek dövülen bir kadının gözyaşları olmaktır.
Seni sevmek bir hayvanın dili olmaktır.
Seni sevmek ölüme meydan okumaktır.
Seni sevmek kendimi bulmaktır.

Ve Sevgili!Seni sevmek varken ,çölümde kendimi nasıl ölüme mahkum edebilirdim ki?
Sevgilim!Benimle ebediyete kadar bu çölde kalır mısın?

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DİRENECEĞİZ!

DEMÊN TARÎ

Acıyı Anlamak mı ,Hissetmek mi?